Hazal Kaya’nın Avukatı Oyuncunun Tutuklanmasını İsteyen Musa Orhan Davasına “Yersiz” Kararı Çıktığını Açıkladı
Tecavüz hükümlüsü Musa Orhan, kendisine hakaret ettiği gerekçesiyle oyuncu Hazal Kaya’ya dava açmıştı. İki yıl dört aya kadar hapis cezası istemiyle açtığı davaya mahkemeden ‘yersiz’ kararı çıktı. Davaya ilişkin detayları Hazal Kaya’nın avukatı Hande Kuday, Twitter hesabı üzerinden paylaştı.
Batman’ın Beşiri ilçesinde uzman çavuş Musa Orhan tarafından tecavüze uğrayan ve 18 yaşında intihar ederek hayatına son veren İpek Er’in davası 3 yıldır sürüyor.
7 Temmuz 2020 tarihinde Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı’na Musa Orhan hakkında şikayette bulunan İpek Er, 16 Temmuz’da arkasında bir mektup bırakarak hayatına son verme girişiminde bulunmuştu. Ardından ağır yaralı olarak Batman Bölge Hastanesi’ne kaldırılmış, 18 Ağustos’ta hayatını kaybetmişti.
Görülen davada Musa Orhan hakkında ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçundan 12 yıl hapis cezası verilmiş, ‘iyi hal’ indiriminden cezası 10 yıla indirilmişti. 31 Mart 2022 tarihinde İstinaf Mahkemesi verilen cezayı onadı ve heyet üyelerinden bir hakimin, Orhan lehine ‘beraatına karar verilmesi gerek’ şerhi koyduğu açıklandı.
Geçtiğimiz Ağustos ayında İpek Er davası avukatı Nesrin Bilge, Yargıtay’da bekleyen dosyadan henüz bir karar çıkmadığını açıklamıştı.
Musa Orhan’ın beraat kararının ardından sosyal medyada pek çok isim isyan etti. Bu isimlerden bir tanesi de oyuncu Ezgi Mola’ydı.
Musa Orhan, kendisi hakkında paylaşım yapan Ezgi Mola’ya, ‘hakaret’ suçundan dava açmıştı. 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası istenmişti. Ardından Ezgi Mola’nın 6 bin 960 TL para cezası ödemesi yönünde karar alınmıştı.
Ezgi Mola mahkemede “Burada yorumumu şahsa değil; duruma yaptım. Beraatimi talep ediyorum” demişti.
‘Kadına şiddete yönelik olarak bu ifadeleri kullandım. Tüm basın kanallarında çıkan haberlerde rahmetli İpek Er’in iddiasını doğrulayan adli tıp raporunu görünce, diğer sosyal medya kullanıcıları gibi ben de tabii ki bu durumun üzüntüsünü yaşadım ve üzüntümü sosyal medya hesabımda paylaştım. Benden önce 160 bin küsur bu konuyla alakalı tweet atıldı ve konu Türkiye gündemine girdi. Kadına yönelik şiddete karşı daha önce de paylaşımlarım oldu, bundan sonra da olmaya devam edecek. Çünkü kadına şiddetin ülkemizde kanayan bir yara olduğunu düşünüyorum. Ana akım medyanın konu üzerine haberlerini okuduğumda çok öfkelendim ve artık sona ermesi için bahse konu olan tweeti attım. Burada yorumumu şahsa değil; duruma yaptım. Beraatimi talep ediyorum.’
Ardından Hazal Kaya, Twitter’da Ezgi Mola’yı destekleyen bir paylaşım yapmıştı.
Musa Orhan, Hazal Kaya’ya da ‘hakaret’ suçundan dava açmış ve hapis cezası isteminde bulunmuştu.
Hazal Kaya ise kendine açılan davanın ardından ifade vermiş ve sosyal medyada failin bunu bir gelir modeline dönüştürdüğünü söylemişti.
‘Musa Orhan bana da hakaret davası açmış da olay o. Böyle bir gelir modeli oluşmuş sanırım.’
12 Ocak 2023’te gerçekleşen olayın ardından, 30 Ekim 2023 Pazartesi günü Hazal Kaya’nın avukatı Hande Kuday sosyal medya hesabı üzerinden açıklamada bulundu.
Mahkemenin Hazal Kaya’yı cezalandırmaya gerek görmediğini ve emsal karar olacağına inandığını belirten Hande Kuday, kararın kesinleşeceğini de söyledi.
“İpek Er’in en azından hatırası rahat bırakılacaktır.”
‘Ezgi Mola’nın Musa Orhan’a yönelik tweet’i nedeniyle hakaret suçundan yargılanması akabinde Hazal Kaya, bu cinsel saldırı davasına yönelik tepkisini ortaya koymak ve de Ezgi Mola’ya destek olmak için Mola’nın ifadelerini de içerir bir tweet atmıştı. Bu tweet nedeniyle aynı yasal süreç kendisi aleyhine de başlatıldı.
Kamuoyunda bu konuyla ilgili yoğun bir tepki oluşması sonucu ünlü ünsüz yüzlerce kişi aynı suç isnadıyla aynı isim tarafından şikayet edildi. Bu kişilere uzlaşma teklifinde bulunuldu. Kabul edenlerden belirli meblağlar alındı ve bu kişilere yönelik şikayetler geri çekildi, kabul etmeyenlerin yargılamaları ise devam etti.
Uzlaşma teklifini kabul etmeyen Hazal Kaya aleyhine açılan dava sonuçlandı. Ankara 9. Asliye Ceza Mahkemesi hakaretin varlığını kabulle birlikte işbu hakaret eyleminin haksız bir fiile tepki olarak işlendiğini ifade ederek Hazal Kaya hakkında “ceza verilmesine yer olmadığı” yönünde karar verdi.
Bu kararın kesinleşeceğine ve emsal olacağına inanıyoruz. Böylelikle hayatı karartılarak elinden alınan genç bir kadın üzerinden bir de gelir modeli inşa edilmesi gayesine yargının alet edilemeyeceği anlaşılacak ve İpek Er’in en azından hatırası rahat bırakılacaktır.’
